
Yunanistan’ın ilk başkent Nafplion, (1829–1834 yılları arasında ) huzurun da şehri… Sparta, Bizans, Frenk, Venedik ve Osmanlı egemenliğinde kalmış olup Osmanlının da etkileri. Palamidi kalesi’ne çıkılabilir.
Çin Seddi gibi upuzun görünen kaleye 857 basamak (bazı kaynaklara göre de 999 basamak) tırmanarak çıkılıyor ve oldukça yorucu…:))) inşaatına Venedik kalesi olarak başlanılan ancak Osmanlıların eline geçen kale yaklaşık bir saatte gezilebilir ve 8 ya da 10 euro kale girişi. Kalede 8 kale burcu, Andreas Kilisesi, bağımsızlık savaşının kahraman komutanı Kolokotronis’in hücresi, görkemli surlar ve de eşsiz bir manzara var. Buradan diğer kaleye, Akronafplia Kalesi’ne yürüyebilirsiniz. Ya da hemen şehrin arkasında yer alan bu kaleye önce çıkar sonra diğerine yürüyebilirsiniz. Şehir merkezinden kısa bir yürüme mesafesinde, çok sayıda duvar yazılarıyla. kaplanan, biraz tenha bir yer. Kaleye çıkarken yakınında terkedilen 2 otel bulunmakta olup etrafı kaktüsler ve yabani otlarla doluydu. Manzarası için çıkılabilir. Bourtzi Kalesi’de denizin ortasına yapılmış Bourtzi, küçük bir adanın kalesi. 1471’de Venedikliler tarafından yaptırılmış olan bu kale, Palamidi Kalesi’nin hapishane olduğu dönemlerde cellatların konakladıkları yermiş. Sahilden ufak teknelerle kaleye gidilebiliyor. Akşam gün batımında kaleyi izlemek harika bir duygu. Kale size muhteşem bir manzara sunuyor.

Syntagma meydanında bulunan restaurant ve kafeler denenebilir.. Osmanlı eseri 2 cami var. Vouleftikon ya da Parlamento, Osmanlılar tarafından 1730’da inşa edilmiş. Yunan devletinin ilk parlamento binası olmuş, sonrasında ise hapishane olarak kullanılmış. Ağapaşa Cami olarak bilinen Trianon ise 1500’lerin sonuna doğru inşa edilmiş. Günümüzde yerel
tiyatroya ev sahipliği yapıyor. Sintagma’nın batı tarafı tamamen Arkeoloji Müzesi‘ne ayrılmış. 1713’te Venediklililer tarafından cephanelik olarak inşa edilen bina, askeri karargâh olarak da kullanılmış. 2009’da da müzeye çevrilmiş. Şehrin en keyifli sokaklarından biri Vasileos Konstantinou. Yol boyunca begonviller, balkonlardan sarkan çiçekler, neredeyse insanın üzerine düşüyor. Platia Trion Navachon
(Üç Amiraller Meydanı) Meydanın ismi, 1827’de Osmanlı’yla savaşıp galip gelen İngiliz, Fransız ve Rus donanma komutanlarına ithafen verilmiş. Üç Amiraller Meydanı’nın devamında Kolokotronis Parkı var. Osmanlılar zamanında park olarak inşa edilen alan, Yunanistan bağımsızlığını kazanınca tren istasyonuna çevrilmiş. 1963’te tren istasyonu kapatılıp yeniden park olarak düzenlenmiş. İstasyon Binası da Müzik Okulu’na döndürülmüş.
Merhaba, bu bir yorumdur.
Yorum moderasyonuna başlamak, düzenlemek ve silmek için lütfen yönetim panelindeki yorumlar bölümünü ziyaret edin.
Yorumcuların avatarları Gravatar üzerinden gelmektedir.